“Bu aralr braz halszm… kakamı yabmama bile pk kyfim yok hep yatasm var… fanik dpresf miyim nyim annamadın…ondn srpriz yrlere işiom hep.. Bzı yerlerim ağrıo, bazen hm de çk.. ama kel glnce tüm acılarm iyilesio.. yrüorus tipsizle, hemen yorgunluğm uzaklşıo… kel oğlan bni çok seviyo..sık sık lezzedli diyarlara ylculuk yaptrıyo hınzır… faşın show ypiom sokakda…okşuyo bni…bn de sviyorum ama yşlıyım ben uykm gliyo… Genç olsaydım ohooo görrdü o yakalayamzdı bni ki..ne çok eğlenrdk.. deli melo derlerdi bna gençlğşmde.. O benm birick yeğenim…dostm..can yoldaşım…kelim…KURTARICI MELEİM…her şy içn teşkkrler” Meloşun
Yaklaşık 1-2 hafta önce, komando yatağımda kara kara varoluş sancıları çekerken, kaka saatimin yaklaşıp yaklaşmadığını düşünürken ansızın gelip beni mıncırdı Kel… Ne dediğini pek anlamasam da bir takım sesler çıkarttı karnımı okşadı öptü sonra gitti…Genelde bu saatlerde pusetle çıkardık yürüyüşlere, ben yorulunca öyle devam ederdik gezmeye. Kısa olsa da her saniyesini seviyordum bu duygunun…Bu sefer öyle olmadı. Hazırlandı, sanırım bir süreliğine iş gezisine gidecekti…
Kelin bana bakışından, beni böyle nazlamasından hoşlanıyordum, daha önce hiç bu kadar nazlanmamıştım… Dile kolay 14 yaşımdayım. İlk defa bu kadar kibar ve sevecen birinin yanındaydım. O yüzden ona güvenmem kolay olmadı, istemeden de olsa güvenim çok kırılmıştı geçmişte. Ama o da inatçıydı, yılmadı… Böyle böyle dost olduk biz. O sevecen… Ben huysuz… Tsubasa ile Misaki gibiydik Kel’le… Bihter ile Behlül gibi… Karpuz ile peynir gibi. Her şeye rağmen kalplerimiz birdi…
Ama ağrılarım vardı, hem de her yerimde… Uzun süre ayakta kalamıyordum. Vücudum yıpranmıştı, yaşım çoktu… Çok fazla zamanım YOKTU…
Diğer köpekler gibi enerjik değildim, içim kıpır kıpırdı oynamak istiyordum ama vücudum yaşlıydı halim yoktu.. ama “O” bunun ilk günden beri farkındaydı… hem de çok iyi farkındaydı… beni gördüğü an anlamıştı. Ona rağmen kurtardı beni.. Bu halimle kabul etti beni, kısa bacaklı, halsiz, hasta halimle kanatları altına aldı… O benim geçici evimdi, ömürlük yuvam oldu…
“O” gün Kel gitmeden onu gerçekten ne kadar sevdiğimi tekrar hatırladım… O iyi bir insandı.. Bana yuvasını açarak sıcacık komando yatağımı vermişti. İlk defa kendime ait yumuşacık bir yatağım, bol bol mıncıranım vardı… Karşılığında ben onu çok yoruyordum, çişimi tutamıyordum, onunla oynamaya halim bile kalmıyordu, yatıyordum ben de hep.. Ama isteyerek yaptığım bir şey değildi bu. “Onu” bulmak için biraz geç kalmıştım sadece…
Bugün diğer günlerden “farklı” hissettim, sanırım artık zamanım gelmişti…
Son bir kaç gündür sancılarım iyiden iyiye artmıştı hissediyordum, ona belli etmiyordum yalnızca… İç güdü işte.. Bir şekilde hissediyorsun… halim ve imkanım olsa belki de kaçıp saklanırdım, bilmiyorum. Ama şartlar farklı. Gidemezdim de saklanamazdm da… O yüzden zamanı gelse de…şimdi değildi, şimdi olamazdı… Onu şu an son gez görüyor olma fikrine katlanamıyordum… Hayır! O gelene kadar hiç bir yere gitmiyorum! İnatçı Meloş burada…! Ne pahasına olursa olsun! Vedalaşmam lazım…Kel’i bekliyorum…! Şu an hayattaki en büyük ve son hayalim buydu ve onu son kez görebilirsem buradaki görevimi tamamlamış hissedecektim…
Gidecek olmaktan korkmuyordum, son kez vedalaşamamaktan korkuyordum…teşekkür edememekten…
Sevimli Kel, duvarda sıra sıra yer alan kıyafet askılarıma baktı, faşın şov fularlarımı okşadı çıktı… Severdi bana güzel elbiseler almayı. Duvarda ikimizin olduğu da bir resim var… O kapıdan çıkınca arkasından ona baktım. Ne de severdim o resmi… Hatıra sonuçta…
Zor bir beklemeydi… Bir gözüm kapıdaydı ama yarı uykuluydum… Uyumamak için kendimi zar zor tutuyordum… Su içecek yemek, yiyecek bile halim yoktu.. Çok yorgundum… Sadece gelmesini diliyordum…
Evet geldi! SON bir kere daha kapıdan içeri girdi. Sanki aylarca görüşmemişiz gibi mıncırdı beni, usül usül gözlerimin içine baktı. İçim ısındı, kuyruğumu son kez salladım. Gelmişti…! Teşekkür ederim Kel… İyi ki geldin… Daha fazla bekletmedin Meliha Ablanı…
Sonra uyumuşum… güzel derin bir uyku çekmişim çünkü uyandığımda farklı hissediyordum. Dinçtim…
Komando yatağımda yatan benim bedenimdi…ama artık en ufak bir acı duymuyordum ve hafiftim… Çok hafif… Özgürlük hafifliği… Bu sefer sanki Kel’le birlikte zar zor iki sokak arası değil sanki yıldızlar arası yolculuk yapacakmışım gibi heyecanla yanında koşturuyordum hep.. Ama o beni göremiyordu… Ona kendimi artık iyi hissettiğimi havlamamla belli etmek istedim ama beni duymadı, hemen yanındaydım halbuki…Artık hiç gitmeyecektim yanından… Kel zaman zaman ağlarken burnumla üzülmemesi için elini dürtmek istedim ama beni hissetmedi, halbuki ne güzel koklayıp öpmüştüm… O gün çok ağladı Kel… Teselli edememek beni üzdü.. Oradaydım ben de çünkü… Ne çok sevenim olduğuna şaşırdım, sürekli mesajlar ve telefonlar geliyordu. Meğer ne çok insana dokunmuşuz bitirim ikili olarak…Meliyabla’yla Buğra…
Toprağın altına girecek olan ben değil beni bir süreliğine taşıyan yaşlı kısa bacaklı bedenimdi halbuki. Ben hep yanında olacaktım, hikayemiz de başkasına umut olacaktı… Birilerine yuva, diğerine ışık olacak dostluğumuz biliyorum… Bizim gibi başka ikililer de olacak biliyorum. Başka Buğra’lar başka Meliha’lar…
Nicelerinin bir ömre sığdıramayacağını biz ikimiz o kadar az zamana sığdırmayı başarmıştık ki.. Umarım hayatında bir iz bırakmışımdır Kel…Çünkü sen benim hayatımı değiştirdin… Daha benim gibi barınaklarda, sokaklarda kurtarılmayı bekleyen o kadar çok canlı var ki… Umarım her sevdiğin canlıda benim hep yanında olduğumu hatırlarsın. Her şey için teşekkür ederim Kel.
Meliha Ablan.
#satınalmasahiplen
Meliha abla ağlattın beni. Canım Meliha abla güzel gözlerinden öperim 🖤 Canım Buğra iyi ki varsın